Terimler sözlüğü
- Gösterim: 0
AB Taksonomi Regülasyonu (EU Taxonomy Regulation): Hangi ekonomik faaliyetlerin çevresel anlamda sürdürülebilir olarak kabul edilebileceğine ilişkin bir sınıflandırma sistemidir.
Emisyon Faktörü: Karbon salımına neden olan faaliyetlerin karbondioksit eşdeğeri ile ilişkilendirmek için kullanılan katsayılardır. Emisyon Faktörleri, IPCC Dökümanlarından veya DEFRA’nın çevrim değerleri excellerinden elde edilir.
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS): Sisteme dahil olan tesislerin sera gazı emisyonlarına bir üst limitin belirlendiği ve karbon tahsisatının alım-satımının yapıldığı piyasa temelli bir sistemdir. Piyasa istikrarı, tahsisat fiyatları ve maliyetler arasında denge sağlayarak emisyon azaltımlarının maliyet etkin bir şekilde başarılmasını hedefler.
Enerji Verimliliği: Karbon salımının azaltılması amacıyla yapılan enerji merkezli bazı iyileştirmeleri ve enerji kayıplarının belirlenmesi, önlenmesi ve geri kazanılması süreçlerini ifade eder.
ESG (Çevre, Sosyal ve Yönetim) Raporlaması:
- Çevre:Genel olarak; ürünler ve hizmetler, enerji, su, atıklar, biyolojik çeşitlilik, geri dönüşüm alanlarında yapılan tüm değişimleri kapsamaktadır.
- Sosyal: Kurumların topluma sağladıkları sosyal fayda, insan haklarına saygı, kadın erkek eşit çalışan oranları, insan sağlığını ön planda tutmak amacı ile üretilen ürünün sorumluluğunu almak ve insan kaynakları geliştirme amacıyla düzenledikleri eğitimler alanlarında yaptıkları tüm değişimleri kapsar.
- Yönetim: Kurumsal yönetim, kurumun hem sosyal hem de çevresel boyutta yarattığı etkidir. Kurumsal yönetim, şirketlerin kurumsal profilini, stratejilerini, risk yönetimini ve paydaş katılımı kriterlerini kapsamaktadır.
Evsel Atıklar: Toplanmasından belediyelerin sorumlu olduğu; katı, sıvı tüm atıklardır. Bu atıklar hem tehlikeli (piller, ampuller vb.) hem de tehlikesiz (karton, cam, metal vb.) olabilirler.
Faaliyet Verisi: Kuruluşun aylık veya yıllık sera gazı salımlarını hesaplamak için ihtiyaç duyduğu verilerdir. Faaliyet verileri, kuruma ait faturalardan veya kurumun bilançolarından (çoğunlukla kapsam 3 emisyonları) elde edilebilir.
ISO 14064-1:2018 Standardı - Karbon Ayakizi Düzenlemesi: Sera gazı hesaplanması, azaltılması ve raporlanması arasında geçen tüm süreçlerin yer aldığı bir dizi standarttan oluşur. ISO Kapsamları 3 Kapsamlı GHG Protokolün kapsamlarına göre farklılık gösterir ve 6 kapsamdan oluşur.
İklim Değişikliği: İklim değişikliği, tipik olarak onlarca yıl veya daha uzun sürelerdeki zaman dilimleri boyunca etkisini devam ettiren ve iklim özelliklerinin (örneğin; istatistiki testler kullanılarak) ortalama ve/veya varyanslarında gözlenen değişiklikler ile belirlenen iklim durumundaki değişikliğe denir. İklim değişikliği, doğal içsel süreçler veya; güneş döngüsündeki geçişler, volkanik patlamalar ve arazi kullanımı ile atmosfer bileşenlerindeki insan kaynaklı kalıcı değişiklikler gibi dış güçlere bağlı olarak gelişebilir. İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (UNFCCC) 1. Madde’sinde iklim değişikliği: “karşılaştırılabilir zaman dilimlerinde gözlemlenen doğal iklim değişikliğine ilaveten, doğrudan veya dolaylı olarak küresel atmosferin bileşimini bozan insan kaynaklı sera gazı salımlarının iklimde meydana getirdiği değişiklik” olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla UNFCCC, atmosfer bileşenlerinde meydana gelen insan kaynaklı bozulmalar ile doğal nedenlere bağlı gelişen iklim değişikliği arasında bir ayrım yapmaktadır. Ayrıca bkz. İklim değişikliği bağıtlığı ve Tespit ve Nitelendirme.
İklim: İklim, genellikle dar bir tanımla ortalama hava koşulları; ya da daha detaylı olarak, birkaç aydan binlerce veya milyonlarca yıla kadar olan bir zaman diliminde gerçekleşen ilgili ölçümlerin ortalama ve varyans cinsinden ifadesiyle elde edilen istatistiki unsura verilen isimdir. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün tanımına göre klasik olarak iklim, değişkenlerin 30 yıllık periyot ortalamalarının alınması ile hesaplanmaktadır. İlgili değişkenler genellikle sıcaklık, yağış ve rüzgâr gibi yüzey faktörlerdir. Daha geniş bir açıdan iklim, iklim sisteminin istatistiki olarak tanımlanabilir durumudur.
Kapsam 1 Emisyonları - Doğrudan Emisyonlar: Üreticinin doğrudan kontrolü altında bulunan malın üretim sürecinden kaynaklanan emisyonlardır (Örn: Firmanın üretim esnasında kullandığı araçlar, kazanlar ve fırınlardaki yakıtların yanmasından kaynaklanan gazlar).
Kapsam 2 Emisyonları: Firmanın üretimin devamı için satın aldığı elektrik, buhar, ısı ya da soğutma gibi etkenlerden kaynaklı emisyonlardır.
Kapsam 3 Emisyonları: Firmanın kontrol sahasında olmayan varlıklardan dolayı oluşan ve kapsam 1 ve 2 emisyonları başlığı altında bulunmayan bütün emisyonlardır (Örn: Başka üreticilerden tedarik edilen mallar).
Karbon Döngüsü: Bu terim; atmosfer, okyanus, kara ve su biyosferi ve litosferde gerçekleşen (karbondioksit gibi değişik formlardaki) karbon akışını tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu raporda, küresel karbon döngüsünün referans birimi Gtc veya buna eşdeğer olarak PgC’dir (1015g)
Karbon Emisyonu (Karbon Salımı): Atmosfere yayılan tüm sera gazları (N2O, CH4 gibi) Karbondioksit dışındaki diğer gazlar da CO2 eşdeğerine çevrilerek hesaplanır. Bu sebeple küresel ısınmaya sebep olan tüm gazlara genel ismiyle “Karbon Salımı” denir.
Karbon Vergisi: Karbon temelli yakıtların (kömür, petrol…) yakımını, karbon salımının azaltılması ve iklim krizi ile mücadele için birçok Avrupa ülkesinde ve Avrupa dışında da Birleşik Krallık, Meksika ve Japonya gibi ülkelerin uyguladığı bir ücretlendirme biçimidir.
Karbon Yakalama, Kullanma ve Depolama: Fosil yakıt veya biyokütle kullanan enerji üretim tesisleri ve endüstriyel tesisler gibi büyük nokta kaynkalarından çıkan karbondioksitin atmosfere girmesini engelleyen düşük karbonlu bir teknolojidir.
Karbonsuzlaşma:Ülkelerin veya diğer tüzel kurumların düşük karbon ekonomisini; ya da bireylerin karbon tüketimlerini azaltmayı hedefledikleri süreç.
Kuraklık: Yağışların kaydedilen normal düzeylerin önemli ölçüde altına düşmesi sonucu hidrolojik dengenin ciddi şekilde bozulmasına yol açan periyot. Kuraklık göreceli bir terimdir; bu nedenle, yağış eksikliğine bağlı gelişen argümanlar, an itibariyle üzerinde çalışılan yağışla ilişkili aktivitelere dayandırılmamalıdır. Örneğin, genel olarak yağış azlığı büyüme mevsimi boyunca ekin üretimi ve ekosistem faaliyetlerini etkilerken (toprak nemi eksikliği, aynı zamanda tarımsal kuraklık); yüzey akımı ve süzülme döneminde temel olarak su kaynaklarını etkilemektedir (hidrolojik kuraklık). Toprak nemi ve yeraltı sularındaki değişiklikler, yağış miktarında gözlemlenen azalmanın yanı sıra aktüel buharlaşma ve terlemedeki artışlardan da etkilenmektedir. Anormal ölçüdeki yağış eksikliği ile nitelenen periyot, meteorolojik kuraklık olarak tanımlanmaktadır. Mega kuraklık ise genellikle on yıl veya daha fazla olmak üzere normalden çok daha uzun ve geniş bir alanda gözlemlenen kuraklığa denir. Bu terimlere karşılık gelen endeksler için bkz. WGI AR5 Kutucuk 2.4.
Ormansızlaşma: Ormanların orman-dışı alana dönüşmesi. Orman ve buna bağlı ormanlaştırma, yeniden ormanlaştırma ya da ormansızlaşma gibi terimlere dair daha fazla bilgi için bkz. IPCC Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık Özel Raporu(IPCC 2000). Ayrıca bkz. Diğer Bitki Örtüsü Tiplerinin Bitkisizleşmesi ve Doğrudan İnsan Kaynaklı Orman Bozulumu’ndan Öte Gelen Salım Envanteri Üzerine Tanım ve Metodolojik Seçenekler Raporu (IPCC, 2003).
Sera Etkisi: Atmosferdeki tüm kızılötesi soğurucu unsurların kızılötesi ışınımlarının etkisi. Sera gazları, bulutlar(ve daha sınırlı olarak) aerosoller, Dünya’nın yüzeyi ve atmosferin diğer bölgelerinden yansıyan ışınımı soğurmaktadır. Her ne kadar bu maddeler kızılötesi ışınımı tüm yönlerde yansıtsa da uzaya yansıtılan net ışınım, sıcaklığın troposferde yükseklikle beraber düşmesi ve buna bağlı gelişen salımların azalmasından ötürü; bu soğurucuların var olmadığı durumdakinden daha az oranda gerçekleşmektedir. Sera gazlarının atmosferdeki oranının arması bu etkinin şiddetini güçlendirmekte ve bu fark yoğunlaştırılmış sera etkisi olarak adlandırılmaktadır. Antropojenik salım kaynaklı sera gazı yoğunluğundaki değişim, anlık ışınımsal zorlamayı tetiklemektedir. Söz konusu zorlamaya tepki olarak yüzey sıcaklıkları ve troposfer ısınmakta ve atmosferin en üst katmanındaki radyasyon dengesini kademeleri olarak eski konumuna getirmektedir.
Sera Gazları: Dünya’nın yüzeyinden, atmosferin kendisinden ve bulutlardan yansıyan yeryüzüne ait ışınım spektrumunun belirli dalga boylarındaki ışınımı soğuran ve yansıtan; ve atmosferi oluşturan doğal veya insan kaynaklı, gaz özelliğindeki maddelerdir. Bu özellikleri nedeniyle sera gazları sera etkisine yol açmaktadır. Su buharı (H2O), karbondioksit(CO2), nitröz oksit (N2O), metan (CH4) ve ozon (O3), atmosferde bulunan başlıca sera gazlarıdır. Ayrıca atmosferde; halokarbon ve diğer klor ve brom içeren maddeler gibi Montreal Protokolü’nce ele alınan, tamamen insan kaynaklı sera gazları da bulunmaktadır.
Sürdürülebilir Kalkınma: Gelecekteki nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden bugünkü ihtiyaçları karşılayan kalkınma türü (WCED, 1987).
Sürdürülebilirlik Raporlaması: Küresel Raporlama Direktifi (GRI) Raporlama çerçevesine göre kurumların çevresel, sosyal ve çevresel faaliyetlerini yayınladıkları ESG raporlardır.
Sürdürülebilirlik: Doğa ve insan sistemlerinin adil bir biçimde devamlılığını garanti altına alan dinamik bir süreçtir. İş dünyasında sürdürülebilirlik, en geniş anlamda iş süreçlerinin çevreyi ve toplumu olumsuz etkilemeyecek şekilde yürütülmesini ifade etmektedir.
Uçucu Organik Bileşikler (VOC) :Belirli bir ortama ait hava koşullarında uçucu olan önemli bir organik kimyasal hava kirleticisi sınıfı. VOC’ları temsil etmek üzere ayrıca hidrokarbonlar (HC), reaktif organik gazlar (ROG) ve metan-dışı uçucu organik bileşikler (NMVOC) terimleri de kullanılmaktadır. NMVOC’lar, (NOX ve CO ile birlikte) ozon gibi fotokimyasal oksitleyicilerin oluşumuna katkı sağlayan temel bileşiktir.
Yutak: Atmosferden sera gazı, aerosol ya da bunların açığa çıkmasına yol açan maddeleri uzaklaştıran süreç, eylem ya da mekanizmalardır.